10 Ekim 2017 Salı

Çocuk Kitabı: Küçük Cadı Şeroks



     "Hiç bir şey rastlantı değildir; her şeyin bir nedeni vardır. Tıpkı senin buraya gelmenin bir nedeni olduğu gibi. "


Küçük Cadı Şeroks


        Haftanın ikinci gününden herkese merhaba. Havaların hala güzel gittiği bu günleri çok özleyeceğiz. Sırf bu yüzden her nereye gideceksem yürüyerek gitmeyi tercih ediyorum. Sonraları çok üşüyeceğiz, bunu hissediyorum:)

  
     Yepyeni bir kitabım var yine. Canım Sibel Hoca'mın tatlış kızı Ayşe Melek elinden bırakamamış, çok keyifle okumuş. Onun güzel tavsiyesi üzerine hemen alıp incelemek istedim ve tabi ki bende en az Ayşe Melek kadar bayıldım.


    Kitabımızın yazarı Aslı Der, Boğaziçi Üniversitesi Felsefe bölümü mezunu. Kitabında da felsefenin derinliklerini görmek mümkün haliyle. Çok renkli ve keyifli bu kitabı okurken zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varmadım diyebilirim:) Bu fantastik hikayenin büyüsüne kapılıp, çocuklardaki etkilerini hayal edip durdum. Eğer bir çocuk olsaydım neler hissederdim-i düşündüm. Beni Süsler Ormanı acaba nasıl etkilerdi ? Ya da Dağ Keçisi Lokta'nın görünmezlik sütü beni hangi hayallere sürüklerdi? Masallar Ülkesi'nin küçük sevimli cadısı bende olabilir miyim diye düşünen çocuk var mıdır? Bunlar geçti hep aklımdan. Onların hayal dünyalarındaki zenginlik biz yetişkinlerin asla erişemeyeceği kadar büyük.. Bunu görmezden gelmek düşünülemez.






   Ayrıca Aslı Der'i araştırırken Günışığı Kitaplığı'nın düzenlediği edebiyat konferansındaki konuşmasına denk geldim. Muhakkak yazıyı okumanızı tavsiye ederim. Linki paylaşıyorum.   

   3 kitaptan oluşan serinin ilk kitabı Küçük Cadı Şeroks. Bu beni mutlu etti. Çünkü diğer kitaplarda macera devam ediyor. Okudukça onlarda da bahsedeceğim sizlere.


     Kitabımızın konusu;


    Masallar Ülkesi'nde yeni masal üretilemez olmuştur. Bu duruma canı sıkılan Prens Hortim olaya el atar ve Şeroks'u huzuruna çağırır. Derhal onu dayısı Gonci'nin yanına Dünya'ya yeni masallar bulması için gönderecektir. Sevimli küçük cadı Şeroks bu duruma çok şaşırır ve hiç gitmek istemez. Ama yola çıkmak zorundadır.  İlk durak; Süsler Ormanı.

    Süsler Ormanı mükemmel bir yerdir. Rengarenk çiçekler, dost canlısı hayvanlar ve sıcacık bir atmosfer. Orayı herkes çok sever ama kibirli ve isteksiz Şeroks neden burada olduğunu sorgular durur. Tavşan Ozzi, yaşlı fil Pifona ve cüce adam Tilon ona öyle güzel bir ders verecektir ki, Şeroks hayatta her şeyin bir amacı olduğunu farkedecek ve belki de onun için önemsiz olanın aslında karşındakinin hayatını kurtarabilecek kadar kıymetli olacağını idrak edecektir. Süsler Ormanından, hem kendini geliştirerek ayrılıyor, hem de Masallar Ülkesi için masallar toplayarak..


   Şeroks, ikinci durağı Sabırsızlar Köyü'nde ise görünenin kişiyi yanıltabileceğini, olayı anladıkça aslının öyle olmadığını ve her zaman daha mantıklı bir yol olduğunun farkına varacaktır. Ve kendi bulduğu çözüme hayran kalarak, sıradaki durağı olan Büyük Kent'e gitmeye hazırdır. Buradaki arkadaşları dağ keçisi Lokta ve dev Kordora'dır.

 Son durak, Büyük Kent yani Dünya. Macera biter mi hiç? En keyifli olaylar bu bölümde yaşanıyor ve Şeroks burada dayısı Gonci'yi buluyor, Artavil'le tanışıyor. Sonunda Prens Hortim yaşananlardan mutlu olmuş mudur dersiniz? :) 








   Gülenay Börekçi, Aslı Der ile röpartajında " Onların Harry Potter'ı varsa bizim de Şeroks'umuz var." demiş. Çok haklı. Diğer iki kitabı da okuyup seriyi tamamlamak için sabırsızlanıyorum. Sizlerden de gelecek tavsiyeler olursa memnuniyetle okurum ve keyifle paylaşırım. Daha çok öğrendiğimiz nice güzel yarınlara.. Başka bir kitapta görüşmek üzere. Keyifli okumalar :)

Yazının bonusu bu şarkıyla yazıya veda :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder